Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar belli oldu, vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun. CHP ve MHP’nin çatı adayı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu ilk açıklanan isim oldu. DSP, DP, BTP ve LDP gibi birkaç küçük partiden de destek alıyor. HDP/BDP adayı Selahattin Demirtaş. Son olarak da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şaşalı bir törenle bugün adaylığını açıkladı. SP ve BBP henüz bir adaya destek vermiş değil.
Parti üst yönetimlerinin desteği almamış bir adayın mevcut meclis aritmetiğinde aday gösterilmek için gerekli 20 imzayı toplaması kolay görünüyordu, nitekim denemeler başarısız oldu. CHP’den 21 milletvekili çatı adayına imza vermedi ama dördüncü bir aday için gerekli imza sayısına ulaşılamadı.
Bu yıl Cumhurbaşkanını (özel şartlar altında yapılan 1982 halk oylamasını saymazsak) ilk defa halk seçecek. Ama anlamlı bir kampanya yapılacağını söylemek zor - ülke çapında yapılacak bir seçimde fark yaratabilmek için kampanyaya altı ay, hatta belki de bir yıl öncesinde başlamak gerekirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir önseçim yoktu, aday gösterilmek için seçmenlerden imza da toplanmadı. Gerçek anlamda bir ulusal kampanya için zaman yok. Zaten seçmenlerde yerel seçimlerden dolayı bir siyaset yorgunluğu var. Bu ortamda Başbakan Erdoğan hem tanınırlık, hem de maddi imkanlar bakımından diğer adaylara göre çok farklı bir konumda başlıyor kampanyaya.
Erdoğan ve İhsanoğlu “icracı başkanlık” ve “dengeleyici başkanlık” olarak tarif edebileceğimiz iki farklı tip Cumhurbaşkanlığı modelini temsil ederken Demirtaş sisteme iddialı bir şekilde meydan okuyor. Kampanyalardan edindiğimiz ilk izlenimler de bu yönde: Erdoğan belagat (retorik) odaklı ve “destansı” bir açılış yaparken İhsanoğlu sakin ve “akil adam” niteliğini vurgulayan, Demirtaş ise somut ve gerçekçi bir tarzda başladılar.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin şu ana kadar fazla konuşulmayan bir yanı 2015 genel seçimleri üzerindeki etkisi. 30 Mart’ta 4 partinin belediye meclisi ve il genel meclisi seçimlerinde aldıkları oyları nisbi temsil sistemi ve %10 barajının aynen devam edeceği ve BDP/HDP adaylarının seçime bağımsız olarak gireceği varsayımları altında analiz ettiğimizde ortaya çıkan milletvekili dağılımı şöyle:
Akparti 279
CHP 135
MHP 97
BDP/HDP destekli bağımsızlar 39
Genel seçimde bu sonuçlar alınsaydı Akparti 2002’den bu yana ilk defa mecliste bıçak sırtında olurdu. Bu nedenle Başbakan Erdoğan’ın stratejisi aynen 2010 referandumunda olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimide bir momentum yakalayıp bunu Akparti’nin 2015 genel seçimlerindeki oylarını 2014 yerel seçimlerinin üzerine çıkarmak için kullanmak olacaktır.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi tarihimizde bir ilk – kısa ama heyecanlı bir kampanya yaşayacağız gibi görünüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında detaylı bilgi, anket, analiz ve interaktif uygulamalara Seçim Haritası portalından ulaşabilirsiniz.
No comments:
Post a Comment