Saturday, 18 April 2015

Akparti’nin “Yeni Türkiye Sözleşmesi” üzerine düşünceler

Akparti 15 Nisan 2015 günü “Yeni Türkiye Sözleşmesi” adında 100 maddelik bir metni kamuoyuyla paylaştı.

İktidar partisinin vizyonunu ortaya koyan ve seçim beyannamesinin bir parçası olarak nitelendirilebilecek bu metni madde madde inceledim ve değerlendirdim.

Kanaatimce 100 maddeyi 9 kategoriye ayırmak mümkün:


Kategori 1: Ciddi içerik
Bu kapsamdaki madde sayısı: 5

Örnek:

Madde 91: Vicdani diplomasimizin bir gereği olarak çevremizdeki kriz bölgelerinde ve Afrika gibi yardıma ihtiyaç hisseden coğrafyalarda sürdürdüğümüz insani yardımların, bu dost ve kardeş ülkelerde silinmeyecek izler bırakacağına inanıyoruz.


Kategori 2: Temenniler
Bu kapsamdaki madde sayısı: 5

Örnek:

Madde 80: Ekonomide nihai hedefimiz ülkemizin her köşesinde vatandaşlarımızın evrensel standartlarda onurlu bir hayat yaşamasını sağlayacak gelişmişlik düzeyine ulaşmak, uluslararası rekabette dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girerek Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak ve onu geçmek hedefini gerçekleştirmektir.


Kategori 3: Böyle bir metinde ele alınamayacak kadar karmaşık konular
Bu kapsamdaki madde sayısı: 3

Örnek:

Madde 54: Darbe dönemlerinde milli iradeyle işbaşına gelen hükümetleri sınırlamak için yapılan müdahaleler sonucu parlamenter sistem özünden ve işleyiş ilkelerinden uzaklaştırılmış; güçlü yetkilerle donatılmış olmakla birlikte hukuken sorumluluk taşımayan Cumhurbaşkanlığı makamı ile yetkileri sınırlandırılmış olmakla birlikte bütün hukuki ve siyasi sorumluluğu üstlenen Başbakanlık makamı arasında, son olarak 2001 ekonomik krizine de yol açan, yetki çatışmalarından kaynaklanan krizler yaşanmıştır.
Değerlendirme: İddiada kısmen doğruluk payı var. Ama pek çok faktörünrol oynadığı karmaşık siyasi ve ekonomik süreçleri az sayıda basit nedene indirgemek yanlış sonuçlara varmamıza neden olabilir. Örneğin 2001 ekonomik krizinin temel nedeninin Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki yetki çatışması olduğunu iddia etmek en iyi ihtimalle naiftir.


Kategori 4: Kimsenin itiraz etmeyeceği genel doğrular
Bu kapsamdaki madde sayısı: 18

Örnekler:

Madde 12: Devletler ve milletler ancak ve ancak onları oluşturan bireylerin aidiyet bilinciyle tarih içindeki varlıklarını sürdürebilirler.
Madde 19: Eşit vatandaşlık ilkesi ise çağdaş siyasal meşruiyetin temelidir ve bu temel hiçbir surette ve hiçbir gerekçe ile zayıflatılamaz, göz ardı edilemez.


Kategori 5: Muğlak ya da anlamsız ifadeler
Madde sayısı: 24

Örnekler:

Madde 2: Yeni Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. yılına yürürken insana, zamana ve mekâna hakkıyla hitap eden kapsayıcı bir yenilenmenin ve süreklilik içinde yeniden inşa sürecinin eseri olacaktır.
Değerlendirme: Alman filozof Heidegger’in jargonunu anımsatıyor – maalesef Heidegger hakkında ilk akla gelen şeyler Hitler’e biat etmiş olması ve zamandan bahsederken yanıbaşındaki fizikçilerin çığır açan teorilerini duymazdan gelmiş olması...

Madde 4: Etnik, dini, mezhebi ve bölgesel zenginliğimiz, kadim ortak geçmişimizin güzel ansımalarıdır ve vatanımızın asli sahipleri ve devletimizin eşit vatandaşları olduğumuz gerçeğinin en güçlü dayanaklarıdır.
Değerlendirme: Ermeni meselesi, Kürt meselesi ve Alevi meselesinin son derece girift halinden kolayca anlaşılabileceği gibi geçmişimiz “yanyana”, ama pek de ortak değil. Kullanılan garip ifadeler Akparti’nin son zamanlarda uyguladığı etnik, dini, mezhepsel ve bölgesel gerginlik ve ayrıştırma politikasının acemice örtbas edilme çabasına benziyor.

Madde 65: Sömürgecilikten kaynaklanan sermaye birikimine ve zengin doğal kaynaklara sahip olmayan ülkemizin en önemli ekonomik güç unsurları özgürlükçü demokrasisi, iyi eğitilmiş dinamik insan kaynağı ve jeoekonomik açıdan eşsiz coğrafyasıdır.
Değerlendirme: Neresiden başlasak bilmem? Güney Kore, Şili, Polonya gibi son yılların en başarılı ülkelerinin sömürgecilikle ilgileri yok, ülkemizde özgürlükçü demokrasi yok, insanımız dinamik ama iyi eğitimli değil, hızlı iletişim ve ulaşımın dünyayı küçülttüğü bu devirde “jeoekonomi” işlevsiz bir tanım.


Kategori 6: Kavramların anlamını çarpıtan, iyi niyetli olarak görülmesi zor ifadeler
Madde sayısı: 15

Örnekler:

Madde 25: Bu özgürlükleri sınırlayan yegâne unsur eşit haklara sahip diğer vatandaşların özgürlük alanları ve onurlarıdır.
Değerlendirme: Cumhurbaşkanının “onuru” adına onu eleştirenlerin sürekli yasal takibata uğramasından kolayca görülebileceği gibi özgürlüklerin kısıtlanmasında “onur” iyi bir kriter değil. Namus cinayetlerine ise isterseniz giç girmeyelim!

Madde 46: Güçler ayrılığı ilkesine dayanan anayasal düzenimizde demokratik hukuk devleti ve milli irade perspektifiyle denetlenmeyen hiçbir güç olmayacaktır.
Değerlendirme: İkinci Dünya Savaşı öncesi otoriter ve totaliter rejimlerin yaptığı tahribattan bu yana “milli irade” kelimesi demokrasilerde kullanılmayan bir kavramdır. Bu madde seçilmiş yürütme organının yargıya müdahalesine kılıf uydurmak için yazılmışa benziyor.


Kategori 7: İlke olarak doğru, ama Türkiye’de göremediğimiz uygulamalar
Madde sayısı: 9

Örnekler:

Madde 6: Bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en temel ilkesi insan onurunun korunmasıdır.

Madde 13: Vatandaşların ülkelerine duydukları aidiyet bilinci ve hiçbir vatandaşı veya vatandaş grubunu dışlamayan ve ötekileştirmeyen içselleştirici bir siyaset anlayışı, devletlerin bekasının en temel garantisidir.


Kategori 8: Dayanaksız iddialar
Madde sayısı: 11

Örnekler:

Madde 17: Yüzyıllardır Anadolu’da gerçekleştirdiğimiz ortak medeniyet birikimi, bu medeniyet birikimi üzerinde yükselen Selçuklu ve Osmanlı düzenleri, yüz yıllık Cumhuriyet kazanımları ve yarım asrı geçen demokrasi tecrübesine dayanarak son 12 yıllık toparlanma döneminden sonra tam bir özgüven içinde 21. yüzyılın yükselen güçleri arasına girmeye hazırlanıyoruz.
Değerlendirme: Ekonomik veriler ve jeopolitik gelişmeler 21.yüzyılın yükselen güçleri arasına girdiğimizi değil 2001 yılında uygulamaya konan ekonomik program ve Akparti iktidarının ilk dönemindeki siyasi reformlar ile sağlanan kazanımların erimekte olduğuna işaret ediyor.

Madde 45: Bu çerçevede çoğulcu ve katılımcı demokrasinin zeminini oluşturan sivil toplumun güçlenmesine imkân sağlayacak ve sivil toplum kuruluşlarının demokratik yönetime daha aktif katkı sağlamasının önündeki engelleri kaldıracağız.
Değerlendirme: 13 yıllık Akparti iktidarında bu yönde bir adım atılmamış olması ile TBMM’den geçen “iç güvenlik yasası” bir arada düşünüldüğünde bu madde dayanaksız kalıyor.


Kategori 9: Gerçek dışı ifadeler
Madde sayısı: 10

Örnekler:

Madde 9: İnsan onuru siyasi, ekonomik ve kültürel düzenimizin de, dış politikamızın da temelini teşkil etmektedir.

Madde 11: İnsan onuru ile taçlandırılan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı kimliği taşıyan hiç kimse hiç bir makam ve güç sahibi tarafından tahkir edilemez; inancı, rengi, cinsiyeti, dili, ırkı, siyasi düşüncesi, felsefi anlayışı ve hayat tarzı sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz, herhangi bir şekilde nefret söylemine muhatap kılınamaz.

Madde 34: Devlet mekanizmaları toplum üzerinde egemenlik kurma araçları değildir.

Madde 95: Kaynağında derin bir insan, zaman ve mekân idraki barındıran bu engin tecrübe birikiminin en doğal sonuçlarından biri çevre ve şehir bilinci konusundaki duyarlılığımızdır.

***

Maalesef tablo iç açıcı değil. Bu sözleşme ile “yeni bir Türkiye” inşa etmek mümkün değil – aksine sözleşmedeki ciddi içerik eksikliği iktidar partisinin fikri açıdan tükendiğini gösteriyor.

Siyasette başkalarını eleştirirken alternatifini de ortaya koymak gerektiğine inanıyorum. İktidar adayı bir siyasi partinin Türk milletine nasıl bir sözleşme önerebileceği konusundaki görüşlerimi bir sonraki blog yazımda paylaşacağım.


No comments:

Post a Comment