Geçtiğimiz günlerde Akparti’nin Yeni Türkiye Sözleşmesi’nin
detaylı analizini yaptık. Sonra da iktidara talip bir partinin seçmene nasıl
bir sözleşme önerebileceği konusunda kendi önerimi sundum. Bugün de partilerin seçim
beyannamelerini inceleyeceğim.
Önce MHP’den başlayalım. Seçime 48 gün kala MHP web sitesinde
hala 2011 seçim beyannamesi bulunuyor. Ancak 2015 “araba nasıl giydirilir” yol haritası mevcut.
“Bizimle yürü Türkiye” diye bir seçim sloganı var, fakat nereye yürüneceği daha belli
değil gibi görünüyor.
HDP web sitesinde de henüz 2015 seçim beyannamesi yok, ama
ne zaman ve nerede açıklanacağı belirtilmiş.
Akparti seçim beyannamesi “Çözüm Süreci” bölümünün “matbaaya
giderken yolda düştüğü” açıklamasıyla dikkat çekti. Son 25 yılda 40’tan fazla
ülkedeki seçim süreçlerini izlemiş biri olarak sahiden bu kadar komik bir
savunmayı ilk defa duydum!
Akparti tabanda hem MHP hem de HDP ile yoğun bir mücadele
içinde olduğu için kampanya sırasında Kürt meselesinden bahsetmekte çekingen.
Daha uzlaşması olsa MHP, daha şahin olsa HDP’ye oy kaybedeceğinden endişeli. Bu
nedenle seçim beyannamesinde Çözüm Süreci’nden bahsetmemeye çalışmışlar, ama bu
taktik tutmadı.
Akparti seçim beyannamesi genel olarak geçmişte yapılanlar, temenniler
ve mikro politika önerilerinden oluşuyor. Başkanlık sistemi hariç, önemli
konularda net duruşlar yok. Örneğin yargı alanında bina yapmak dışındaki
hedefler sadece “kararlılıkla çalışacağız” tipi ifadelerle geçiştirilmiş. İnsani
kalkınma ve nitelikli toplum başlıklı bölüm çoğunlukla nitelik değil nicelikten
bahsediyor, eğitimde kalitenin nasıl artırılacağına dair bir açıklama yok.
Güçlü ekonomi bölümünde hala Akparti döneminde kişi başına
milli gelirin 3 katına çıktığı gibi asılsız iddialar var. İllerde yenilenecek
et kombinalarından kafeinsiz yeşil çay üretimine kadar sayısız mikro detaya yer
verilmiş. Genelde yapısal değişikliklerden ziyade teşviklerden bahsediliyor.
Akparti hala “vizyoner” olma iddiasında, ama seçim
beyannamesinde yeni ve ilginç bir şey yok. 2002 ve 2007’nin iddialı
programlarından eser kalmamış...
CHP seçim bildirgesi de Akparti’ninki gibi oldukça uzun ve
detaylı. Ancak aktarılan bilginin niteliği farklı: uygulama detaylarından
ziyade hangi konuda nasıl bir yön değişikliği hedeflendiğine yer verilmiş. Bu
bakımdan okunması ve takip edilmesi daha kolay.
Geçmiş yıllardan farklı olarak CHP 2015 seçim bildirgesinde
Akparti eleştirisi az yer tutuyor. Akparti’den sıkça bahsedilen bölümler sadece
hak ve özgürlükler, sosyal yardımlar ve dış politika. Diğer konularda kendi
hedefledikleri değişim vurgulanmış.
Hak ve özgürlükler konusunda CHP ilk defa tavizsiz ve net. Siyaset
reformu, insan hakları ve yargı reformu konusunda Avrupa standartlarında
özgürlükçü bir çizgide.
Ekonomi alanında iddialı vaadler var. Geçtğimiz seçimlerden
farklı olarak CHP’nin vaadleri genelde vatandaş perspektifinden yazılmışken
Akparti vaadleri genelde devlet perspektifinden yazılmış. 13 yıllık iktidarın Akparti’de
devletle özdeşleşmeyi artırdığı noktada CHP’nin bu değişimden faydalanmak için
adımlar atmaya başladığı anlaşılıyor.
Sonuç olarak CHP 50 küsür ilde önseçim yaparak yakaladığı
momentumu geçmişe göre çok daha iddialı bir seçim bildirgesi ile sürdürmeye
çalışıyor. Akparti ise son iki yılda yaşadığı sarsıntılardan dolayı net bir
duruş ortaya koyamamış, “medeniyetimizden güç alarak dünyada önder ülke
olacağız” gibi 2000’ler öncesi siyaset tarzını anımsatan sloganlara sığınmış.
Dört partinin seçim bildirgeleri tamamlandığında analizime ekonomi
politikalarının kapsamlı bir karşılaştırması ile devam edeceğim.
No comments:
Post a Comment