18 Ekim’de yayınladığım blog yazısı üzerine epey yorum ve
soru geldi. Daha kapsamlı bir yazıyla birkaç konuya değinmek istedim:
- Seçim Haritası web sitesinin kullanıcı profili hakkında daha fazla bilgi vermek;
- Milletvekili sayısı hesaplama modülümüze girilen verileri daha detaylı ve daha eskiye giderek incelemek;
- Anketler, bahis siteleri, akademik çalışmalar ve diğer verilerin hepsini üst üste koyarak nihai bir değerlendirme yapmak.
Seçim Haritası hakkında detaylı bilgi
Seçim Haritası 2013 yılı yaz aylarında Türk vatandaşlarının
siyaset hakkında doğru ve güncel bilgi edinmesine yardımcı olmak, siyasete
katılmasını ve siyasi görüşlerini paylaşmasını kolaylaştırmak amacıyla kuruldu.
Mart 2014 yerel seçimleri, Temmuz 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Haziran 2015
genel seçiminde kullanıcılara hizmet verdi.
Google Analytics verilerine göre kurulduğundan bu yana 5,3
milyon kullanıcı ziyaret etti. Mart 2014 yerel seçimlerinde 100 bin, Haziran
2015 genel seçiminde ise 2,1 milyon oy kullanıldı.
Sitede kullanılan oyların partilere göre dağılımından seçim
sonuçlarıyla ilgili bir öngörü yapma iddiasında asla olmadık, zira tüm
seçmenleri tesmil eden bir örnekleme yapılması söz konusu değil. İsteyen
kullanıcı siteye kaydolup oy kullanıyor. Sitenin en yoğun kullanıldığı dönem
aday belirleme süreci oluyor – sitede her adayın oy sayısı arttıkça artan
güvenlik mekanizmaları olduğu (önce kısıtlamasız, sonra IP kontrolüyle, daha
sonra üye kaydıyla, en son SMS teyidiyle) için site bu dönemde aday
adaylarının tabadan gördükleri desteği çevrelerine ve parti yönetimlerine
“sinyalledikleri” bir mecra haline geliyor.
Bunun yanında siyasetle ilgili bilgileri kolay ulaşılabilir
şekilde derledik ve interaktif uygulamalar geliştirdik. 1990’ların başından bu
yana genel ve yerel seçim sonuçlarına ulaşmak, bunları iller bazında
sosyoekonomik göstergelerle karşılaştırmak mümkün. Önde gelen siyasetçilerin
twitter’daki seyri, en son açıklanan anket sonuçları, “hangi partiye yakınsınız”
analizi mevcut.
Sitede aday oylamaları dışında en çok ilgi gören uygulama “seçim
simülasyonu” oldu. Modül çok basit: dört partinin oy oranını giriyorsunuz,
Türkiye genelindeki milletvekili dağılımını gösteren bir grafik ile her ilde en
çok oyu hangi partinin aldığına göre renklendirilmiş bir harita alıyorsunuz. Bu
çıktıyı sosyal medyada paylaşabiliyorsunuz.
Seçim simülasyonu uygulamasına bu linkten ulaşabilirsiniz. Haziran
2015 seçimlerinde oldukça başarılı sonuç verdi.
Seçim Haritası verisinden yaptığımız çıkarımlar
Seçim simülatörünün gördüğü yoğun ilgiden hareketle 1 Kasım
seçimleri için anketlerden tamamen farklı bir veri kaynağı oluşturabilir miyiz
diye düşündük.
Mantık çok basit: kullanıcılar seçim simülatörüne (her zaman
değil) ama sıklıkla gerçekleşmesini muhtemel gördükleri oy kombinasyonlarını
girerler ve bunun yol açacağı milletvekili dağılımını ararlar. Bilimsel olarak
test edilmiş bir teori değil, ama akla yakın bir hipotez. 7 Haziran
seçimlerinde bir kez test ettik, 1 Kasım seçimlerinde tekrar test edeceğiz.
Geçen seçimde, modülün uygulamaya alındığı 31 Mart 2015’ten
6 Haziran 2015’e kadar 1 milyon 39 bin 4 partili oy kombinasyonu girilmiş.
Partilerin ortalama oy oranları ve standart sapmaları şöyle:
AKP %41,1 (%5,2) CHP %27,3 (%3,6) MHP %16,9 (%2,8) HDP %10,0
(%1,6)
Bu seçimde ise, modülün uygulamaya alındığı 10 Temmuz
2015’ten 16 Ekim 2015’e kadar 366 bin 4 partili oy kombinasyonu girilmiş.
Partilerin ortalama oy oranları ve standart saplamaları şöyle:
AKP %39,5 (%5,6) CHP %27,7 (%4,1) MHP %15,4 (%3,9) HDP %12,3
(%3,0)
Sitemiz kullanıcısının genel seçmen profiline göre biraz
farklı bir yapıda olduğunu da gözlemliyoruz. 2015 yılı başından beri kullanılan
oylardan %41,7’si AKP, %20,1’i MHP, %14,0’ı CHP, %11,5’i HDP, %6,0’ı SP,
%3,7’si bağımsız adaylara verilmiş. Yani Seçim Haritası kullanıcıları içinde
AKP ve HDP seçmenlerinin oranı ulusal oy seviyeleri oranında, MHP ve SP seçmeni
göreceli olarak yüksek, CHP seçmeni ise göreceli olarak düşük. Seçmenler 1 Kasım seçimleri için simülatörü kullandıklarında
7 Haziran seçim sonucunu bilerek hareket ediyorlar. Bu da dikkate alınması
gereken bir husus.
Tüm bu perspektifleri değerlendirdiğimizde sitemizin
verisinin AKP ve MHP oylarında az miktarda azalış, CHP oylarında ise az
miktarda artış olacağına işaret ettiğini söyleyebiliriz. HDP için ise bir
çıkarım yapmak zor, zira 7 Haziran öncesi çok düşük standart sapma
kullanıcıların simülatörü daha ziyade “HDP barajı geçerse ne olur, geçmezse ne
olur” sorusuna cevap ararken kullandıklarını gösteriyor. Bu seçimde HDP
oylarının ortalama %12,3 olarak girilmesini bizim sitedeki farktan hareketle
HDP oyları %2,3 yükseldi olarak yorumlamak da, 7 Haziran seçim sonucunun
altında kaldığından hareketle HDP oyları %0,7 aşağıda olarak yorumlamak da
yanlış olur.
Elimiz değmişken tahminlerin zaman içindeki seyrini de
inceledik. 31 Mart – 6 Haziran arası günlük ortalamalara baktığımızda AKP
ortalamasının %42 civarında başlayıp %40’a kadar inip tekrar %41 civarına
yükseldiğini görüyoruz. CHP ortalaması %26’dan başlayıp %28’e doğru yükseliyor.
MHP ortalaması %17 civarında göreceli olarak az dalgalanıyor. HDP ortalaması
ile %10’un biraz altından başlayıp %10’un biraz üzerine çıkıyor. Verinin bu
boyutundan bir sonuç çıkarmak mümkün değil.
Seçim Haritası ile ilgili detaylı bilgileri bu şekilde
verdikten sonra anketler, bahis sitelerindeki son durum ve geçmiş seçimlerden
çıkarabileceğimiz derslere göz atalım.
Anketler
Elimize Ekim ayı boyunca yayınlanmış 16 adet anket geçti.
Partilerin ortalama oyları şöyle:
AKP %42,3 CHP %27,1 MHP %14,7 HDP %12,8
Bu anketleri yapan kamuoyu araştırma şirketleri arasından
adları en çok bilinen, uzun zamandır faaliyette olan 8 tanesini seçtimizde ise
şu sonuç ortaya çıkıyor:
AKP %41,9 CHP %27,5 MHP %15,0 HDP %12,5
Anketlerle ilgili ilk akla gelen sorun, şu anda Türkiye’nin
10, belki de 15-20 ilinde anket yapılabilecek bir ortam olmaması. Bu şartlarda
yapılan anketler en iyi niyetli ve kaliteli şekilde yapılmış olsalar bile
partilerin Türkiye çapındaki oy oranını tahmin edebilirler mi? Hep birlikte
göreceğiz.
Mevcut koşulların yanında araştırmalarda her zaman karşımıza
çıkan kalibrasyon sorunu var. Seçmenlerin “tercihlerini saklama” eğilimi
partiler arasında eşit değildir. Siyasi koşullar birkaç seçim dönemi aynı
kaldığında bu eğilimler tahmin edilebilir ve sahadan alınan veriler eski
tecrübeler dikkate alınarak rafine edilebilir. Artan kutuplaşma ve HDP’nin
barajı seçmesi sonrasında kalibrasyonun yenilenmesine ihtiyaç var. Bu nedenle
en kaliteli kamuoyu araştırmalarının bile sapma ihtimalinin birkaç yıl öncesine
göre artmış olduğunu unutmamak gerekiyor.
İç dinamiklerden kaynaklanan olumsuzluklara ek olarak Avrupa
ülkelerinde 2015 yılında yaşanan büyük sürprizler var: İngiltere, Polonya ve
Yunanistan’da seçimlere birkaç gün kala son derece güvenilir şirketler
tarafından yapılan anketler sonuçlardan çok uzak kaldı. Sorunun katılım oranı
varsayımlarının şaşmasıyla ilgili olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de katılımla
ilgili bir sürpriz olasılığı düşük, ancak bu tür riskleri de göz önünde
tutmakta fayda var.
Bahis siteleri
Bahis sitelerinde de anketlerle yakın oranlar gözleniyor.
Örneğin sosyal medyada en çok adı geçen yurt dışı bahis sistesindeki bahis
oranlarının işaret ettiği parti oy oranı yüzdesi ortalamaları şöyle:
AKP %41,4 CHP %27,0 MHP %16,2 HDP %12,7
MHP oyları anketlere göre biraz daha yüksek, diğer üç
partinin oyları anketlere yakın seviyede öngörülmüş.
Geçmiş tecrübeler
Son olarak akademik çalışmalar ve geçmiş seçim
tecrübelerimizden hareketle birkaç tespit yapalım.
Türk seçimleriyle ilgili siyaset bilimi literatüründen
hareketle milli gelir büyüme hızındaki her %1’lik değişimin iktidar partisi oy
oranına %1-1.5 oranında etki etmesi muhtemel. 1 Kasım öncesi son 12 aylık
büyüme oranı 7 Haziran öncesi son 12 aylık büyüme oranına göre %2 daha aşağıda
olursa bunun AKP oyları üzerinde %2-3 seviyesinde bir olumsuz etkisi olması
mümkündür.
Büyüme oranı rakamları söz konusu dönemden birkaç ay sonra
açıklandığından mevcut büyüme hızını bilmiyoruz. Bir varsayım yapmak yerine
büyüme hızıyla yakın ilişkili bir ekonomik veri olarak tüketici güven endeksine
bakabiliriz. Endeksin bu hafta açıklanan seviyesi 2014 yerel seçimleri öncesi
seviyesine göre epeyce, 7 Haziran 2015 genel seçimleri öncesindeki seviyesine
göre de biraz aşağıda. Bu veri, AKP oylarında 7 Haziran’a göre sadece küçük bir
düşüş olacağına işaret ediyor.
Ekonomik veriler dışında dikkate alabileceğimiz konular da
var. Pek çok kez gözlemlenmiş bir vaka, seçmeni “itelemek” ters tepiyor.
Örneğin, 17-25 Aralık AKP oylarını düşürmedi. CHP’nin laiklik elden gidiyor
teması 2007 seçimlerinde başarısız oldu. AKP kapatma davası AKP oylarını
artırdı. Bu sefer itelemeyi iktidar partisi olarak AKP yaptığından bunun AKP
oyları üzerinde olumsuz etkisi olması mümkün.
Marjinal, yani sandığa gitme olasılığı daha düşük olan
seçmen kategorilerinde AKP payı yıllardır daha yüksek. Ayrıca, 2015 yılı
başından bu yana geçmişte AKP’ye oy vermiş olanlar arasında kararsızların oranı
diğer partilere oy verenler arasındakine göre biraz daha fazlay. Bu durumda yüksek
katılımın AKP lehine çalışacağını tahmin edebiliriz.
Dört büyük parti dışındaki partilerden son dört ayda sonucu
etkileyecek bir çıkış, kayda değer bir faaliyet gösteren olmadı. Bu durumda
diğer partiler toplamının %4,8’den biraz azalacağını düşünüyorum.
Sonuç
Seçim Haritası verisinden başlayarak partilerin 1 Kasım
seçim performansı hakkında genel bir değerlendirme yapmaya çalıştım. Sürç-i
lisan ettiysem affola.
Tüm bu veri, tespit ve analizlerden hareketle şahsi tahminim
nedir?
AKP %39, CHP %27, MHP % 17, HDP %13.
Bu oy oranlarını Seçim Haritası milletvekili hesaplama
modülüne girdiğimizde çıkan sonuç ise şöyle:
AKP 241, CHP 140, MHP 89, HDP 80.
1 Kasım seçimlerinin milletimiz için hayırlara vesile
olmasını diliyorum.
No comments:
Post a Comment