Rus uçağının Türkiye-Suriye sınırında düşürülmesi bölgede tansiyonu hiç beklenmedik şekilde yükseltti.
Ruslar uzun zamandır Türkiye’yi hiç kaale almadan Suriye’nin
kuzeyinde çok iddialı hava operasyonları yapıyordu. Öyle görünüyor ki bunca
zamandır Suriye’de her tacizi sineye çeken, sözünün arkasında duramayan bir
Türkiye’nin aniden bir kırmızı çizgi çekip arkasında durmasını beklemiyorlardı.
Söylemleri şiddetli, eylemlerinin aynı şiddette olup olmayacağını göreceğiz.
Ancak dünden beri yapılan analizlerde bence yeterince
dikkate alınmayan bir husus var: sadece Türkiye’nin değil, Rusya’nın da eli
zayıf.
Türkiye’nin, özellikle de AKP iktidarının zaafları son bir
yılda zaten açıkça ortaya çıkmıştı. Türkiye’nin Suriye stratejisi gereksiz yere
mezhepçi bir eksende oluşturuldu. İddialı bir söylemi tamamlayacak bir risk
iştahı yok. Bölgedeki istihbaratımız en iyi ihtimalle vasat. Suriye’nin
dinamiklerini iyi hesaplayamadık. Batı ittifakı ile faydasız sürtüşmelere
girdik. Kürt fobisi hem siyasilerin, hem de asker ve sivil bürokratların
vizyonunu daraltıyor. Belki de en önemlisi, ülkemizin siyasi sisteminin iç
meseleleri çözmekteki beceriksizliği dış politikadaki hareket alanımızı
daraltıyor.
Bu zaaflarımız Rus uçağının düşürülmesinin ardından basında
ve sosyal medyada bir korku havası esmesine yol açtı. Hükümet de olay
sonrasında mümkün olduğunda alttan almayı tercih etti.
Kanaatimce olay çok fazla büyümeyecek, zira süregelen güç
gösterilerinin aksine, Rusya’nın da eli hiç sağlam değil. Bunun pek çok nedeni
var:
1. Petrol fiyatı 50 dolara inmişken ve uzunca bir
süre buralarda kalması beklenirken, Rusya’nın mali durumu çok zayıf. Ortadoğuda
uzun süreli bir askeri macerayı finanse edebilecek bir kaynakları kesinlikle
yok.
2.
Rusya’nın “insanlık adına” IŞİD ile mücadele
ettiği tezini dünyada kimse ciddiye almaz. IŞİD elbette çağdışı ve barbar bir
örgüt, ama Rusların sicilinin de IŞİD’den farkı yok. Gürcistan’dan Çeçenistan’a,
Ukrayna’dan Suriye’ye Rusya IŞİD’den çok daha fazla sivilin katledilmesinden
sorumlu. Putin’in Rusya içindeki en yakın Müslüman müttefiki Ramazan Kadirov’un
sicili de cabası.
3.
Gaz konusunda Rusya’nın seçenekleri sınırlı,
çünkü Türkiye gazı geçmişteki kötü pazarlıkları ve saydamlıktan yoksun
süreçleri nedeniyle başka hiç bir ciddi ülkenin tahammül edemeyeceği kadar yüksek
bir fiyattan satın alıyor. Gazı kesmenin Rusya’ya maliyeti çok yüksek, ortada
alternatif müşteri yok.
4.
Başta Katar ve İran olmak üzere pek çok ülke Rusya’dan
pazar payı kapmak için fırsat bekliyor. Gaz konusunda zorda kalan bir Türkiye’ye
İran yaptırımlarını dayatmak mümkün olmaz.
5.
Avrupa’nın kapısına dayanmış milyonlarca göçmen
esasen Esad’dan kaçıyor. Esad’lı bir çözüm, Avrupa’nın mülteci sorununun
büyüyerek devam etmesini sağlar. Rusya’nın Suriye’de zorladığı çözümler Avrupa’ya
iç siyaset bakımından kaldıramayacağı bir maliyet yüklüyor.
6.
Amerika’daki anti-Putin hissiyat yaygın. Sadece
Obama’nın konuşmalarına bakmayın, Cumhuriyetçi Parti başkan adayları arasındaki
münazaraları bir dinleyin, başta Ted Cruz olmak üzere Donald Trump, Carly
Fiorina gibi şahin adayların neler dediğine dikkat edin.
7.
Boğazlardan sadece tanker geçmiyor, Rusya’nın
sınır ötesi askeri yapılanmasının belkemiği bu deniz trafiği. Türkiye Montreux
anlaşması nedeniyle Boğazlardan geçen Rus gemilerinin geçişine müdahale
edemiyor, ama açık bir askeri tehdit durumunda bu denklem değişir.
8.
Rusya Türkiye ekonomisi için hayati önemde, ama
bu bağımlılık karşılıklı. Rusya’nın Türkiye’deki yatırımları Türkiye’nin Rusya’daki
yatırımları kadar önemli: nükleer santral, Karadeniz boru hatları ve Turkcell.
9.
Rusya’nın Ortadoğu ve Orta Asya’daki
müttefiklerinin tamamı zorlu birer İslamcı muhalefetten muzdarip. Tayyip
Erdoğan’ı ezmeye çalışan bir Rusya sadece Mısır’da değil Özbekistan’da,
Türkmenistan’da, Kırgızistan’da da müttefiklerinin sorunlarını büyütür.
Hal bu iken Rusya’nın pozisyonu da hiç iç açıcı değil.
Aslında Suriye’de yaşanan olayın sebebi de Rusya ve Türkiye’nin
bu zayıf elleri farklı şekillerde oynamasından kaynaklandı. Hatırlarsanız, Suriye
krizinin başlarında Rusya Suriye’ye fazla müdahil olmadı, Türkiye’ye geniş bir
manevra alanı bıraktı. Bunun sebebi, Rusya’nın Türkiye’nin arka bahçesinde
askeri maceralara girişmesinin fizibilitesi olmamasıydı. Fakat Türkiye Suriye’de
o kadar başarısız bir politika izledi ki, Rusya Türkiye’nin çok konuşup sözlerinin
arkasında duramayan bir devlet olduğu kanısına vardı. Adım adım hareket alanını
genişletti ve Türkiye’yi devre dışı bıraktı.
Türkiye, elindeki imkanların çok altında bir performans gösterdi.
Rusya ise zayıf eline rağmen rakiplerini sindirdi. Ancak gelinen noktada Rusya
uzun süre sürdüremeyeceği bir şekilde “açıldı”. Türkiye’nin beklenmedik
reaksiyonu işte tam bu nedenle Rusları kızdırdı. Rusya elbette ki Türkiye’ye
büyük zarar verecek hamleler yapabilir, ama bunların Rusya’ya maliyeti de çok
yüksek. Amerika’nın (ve perde arkasında Almanya’nın) Rusya’yı her alanda zor
duruma düşürmek için fırsat kolladığı bir ortamda intikam peşinde koşmak Rusya’ya
da telafi edilmeyecek kadar zarar verir.
Bu durumda her iki ülkenin de sakin olup rasyonel bir kar
zarar muhasebesi yapmasında fayda var. 1914’ten ders alalım: o zaman İngiltere
ve Almanya arasındaki dünyaya hakim olma mücadelesine fakr-ü zaruret içindeki
hakları ve zayıf ekonomilerini dikkate almayarak dahil olan Osmanlı devleti ve
Rus çarlığı el ele yıkıldılar. Son yirmi yılda ise iki ülke aralarındaki
düşmanlığı rafa kaldırarak bölgede ve dünyada daha etkin olma fırsatı
yakaladılar.
Suriye’de çözümü Türkiye ve Rusya birlikte oluşturmalı, ne
Batılıların ne Suudilerin ne de sözde İslamcı teröristlerin ekmeğine yağ
sürmemeli.
bence hem zaman nedeniyle hemde içerdiği gerçekler bakımından revize edilmesi gereken bir yazı. Kapalı olan yerleri sanki amerikanın gözünden bakıyor. gürcistanın sayılması bu durumu destekliyor. Rusya demokratik bir güç değil zaten sadece ABD ekseninin karşısındaki güç ve ABD tarafından tecrit ediliyor. ve bu tecritlerde İslam coğrafyası ve İslamiyet kullanılıyor. ayrıca bizim de çok acımalı "yurtta sulh cihanda sulh" düsturuyla davrandığımız söylenemez. yazılış amacını ve ne dediğini anlamak mümkün değil. saf değiştirme niyetiniz varsa çok sdaha sert yazmalısınız.
ReplyDelete