Wednesday, 14 January 2015

Paris teröristleri kime mal edilebilir, kime mal edilemez

Doğma büyüme Fransız olan Paris teröristleri İslam alemine, tüm Müslümanlara mal edilemez.

Arap halklarına mal edilemez. “İslamcı”, “siyasi İslamcı”, “İslami”, hatta “İslam devrimcisi” olduğunu iddia eden siyasi hareketlere de peşinen mal edilemez.

Ama:

Paris teröristleri, IŞİD, El Kaide, Taliban, Boko Haram arasında bir ortak payda olduğu da aşikar.

Nedir bu ortak payda: yüzeysellik, dar görüşlülük, farklılıklara düşmanlık ve pan-İslamizm.

Çok karmaşık dünyayı çok basit sloganlarla açıklamaya çalışıyorlar. Kendi akıllarına o anda esenin dışında hiç bir görüşü dinlemiyorlar. Farklı düşünenlere, hatta herhangi bir şey düşünenlere düşmanlar. Tüm İslam alemini kendilerine itaat etmek zorunda olan bir birlik olarak hayal ediyorlar. Özetle, adamlar “arızalı”.

Arızalılarla Avrupa ve İslam alemi arasındaki ilişki ne?

Arızalılar şu soruya takılmış durumdalar: “neden ecdadımız dünyayı fethetmişken; bilimde, sanatta, devlet yönetiminde ve yaşam kalitesinde dünyaya liderlik ederken biz bu haldeyiz?”

Aslında bu soru İslam aleminde herkesin içini yakıyor. Arızalılar bu bakımdan İslam aleminin genelinden farklı değil.

Öte yandan kontrolü kaybetmelerinin, şiddete eğilimlerinin nedenlerini içinde yaşadıkları ekonomik ve sosyal koşullarda aramak gerekiyor. Bu koşulların oluşmasında ise Paris teröristleri için Fransa’nın, Taliban için Afganistan’ı işgal eden dış güçlerin, IŞİD içinse hem Saddam/Esad ikilisinin hem de işgalcilerin sorumluluğu var.

Sorunu çözmek için her iki koldan ilerlemek şart: hem ekonomik ve sosyal koşullar iyileştirilecek, hem de tüm İslam aleminin içini yakan soruya samimi bir yanıt verilecek. Birinci konuda Avrupa ve ABD’nin, ikinci konuda İslam aleminin rolü daha büyük, ama her ikisinde de işbirliği ve diyalog şart.


1 comment:

  1. Soruya potansiyel bir cevap: http://www.hurriyetdailynews.com/why-muslims-fell-behind-economically.aspx?pageID=449&nID=74702&NewsCatID=430

    ReplyDelete