“Sağ” ve “sol” kelimeleri günlük siyasi tartışmalarda çok
kullanılır, ama genellikle net bir şekilde tanımlanmaz. Herkesin kafasında “üç
aşağı beş yukarı” ne demek oldukları hakkında bir fikir vardır, ama bu fikirler
tutarlı bir tanıma, pratikte işe yarayacak somut bir siyaset modeline
dönüştürülebilir mi? Bir kişinin siyaseten sağda mı solda mı olduğunu
belirleyen faktörler nedir? Bu faktörlerin ahlaki veya psikolojik temelleri var
mıdır?
Bu konuda New York Üniversitesi sosyal psikoloji profesörü
Jonathan Haidt bu konuda çok aydınlatıcı bir sunum yapmış:
Bu video bir “TED talk”. TED, 1980’lerden bu yana yaratıcı
ve farklı fikirlerin paylaşıldığı bir platform. Akademik çalışmalardan yeni tasarımlara,
felsefede yeni perspektiflerden değişik alanlardaki uzmanların şahsi
tecrübelerine kadar çok farklı ilginç fikirlerin 10 dakikayı geçmeyen sunumlar
şeklinde paylaşılıyor.
Haidt’a göre sağ ve sol kavramlarının çok net psikolojik
temelleri var: yeni deneyimlere açık olan insanların genellikle toplumsal
normlar konusunda “açık görüşlü” / “liberal”, aşina oldukları deneyimleri
tercih edenlerin ise genellikle toplumsal normlar konusunda “kapalı görüşlü” / “muhafazakar”
olduğu gözleniyor.
Bu tanımlama sağ ve solu sadece ekonomi politikaları boyutunda
devletçi ya da piyasa taraftarı olma kriterine göre veya dini inançlara göre
tanımlamaya göre daha kapsamlı ve açıklayıcı.
Bu sağ ve sol tanımlarını kişilerin ahlaki meselelere
bakışıyla üst üste koyunca çok ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.
Haidt ahlaki meseleleri 5 genel grupta topluyor:
1. Koruma, zarar vermeme
2. Adalet, karşılıklılık
3. Otoriteye saygı
4. Grup içi sadakat
5. Saflık, kutsallık
Çok sayıda ülkede yapılan araştırmalar çok benzer sonuçlar
ortaya koyuyor: daha solda / daha liberal olan insanlar bu beş gruptan ilk
ikisine diğer üçüne oranla çok daha fazla önem veriyor. Daha sağda / daha
muhafazakar olan insanlar ise beş gruba hemen hemen aynı derecede önem veriyor.
Koruma ve adalet duyguları tüm insanların ortak paydası iken
otoriteye saygı, grup içi sadakat ve kutsallığa verilen önem bazı insanlar için
koruma ve adalet duyguları kadar önemli iken bazu insanlar için değil. Yani
insanların siyasi tercihleri ile ahlaki görüşleri arasında güçlü bir bağ var.
Farklı toplumlarda bu kadar benzer sonuçlar alınması bu tercihlerin
insan doğasının çok temel unsurları olduğuna işaret ediyor.
Muhtemelen sağ ve sol uçlar arasında evrimsel bir denge söz
konusu: bir toplumda otoriteye saygı, grup içi sadakat ve kutsallığa verilen
önemin azalması o toplumu yeniliklere daha açık hale getiriyor, ama aynı
zamanda da istikrarsızlık riskini artırıyor. Toplumlar zaman içinde iki uç
arasında gidip geliyor.
Bu analizden çıkarılacak en önemli ders bence toplumsal
barış ve uzlaşma konusunda: şayet sağ ve sol kavramlarının bu kadar derin
psikolojik temelleri varsa, farklı görüşteki insanların birbirlerini
değiştirmek için kıran kırana mücadele etmek yerine birlikte çatışmasız bir
şekilde yaşamanın yollarını araması daha faydalı olur.
Bu vesileyle bana Jonathan Haidt’in TED videosunu tavsiye
eden dostum Dr. Emre Erdoğan’a tekrar teşekkür ederim.
Haidt'in goruslerini Turkce kaynaktan okumak cok faydalı oldu tesekkurler
ReplyDelete