Wednesday 10 February 2010

Kıbrıs

Bugün Kıbrıs davası ile ilgili mutlu bir haber aldık.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne intikal etmiş olan önemli bir dava olan Sofi davasında Kıbrıs Rum devleti yenilgiyi kabul edip şikayetçi Kıbrıslı Türk ile uzlaştı.

Loizidou davasinin simetrigi olan bu davada Kibris Rum devleti şikayetçi Nazire Sofi ile anlaşarak hem kendisinin Güney Kıbrıs'taki mallarını iade etmeyi, hem de 35 yıllık kullanım kaybı için tazminat ödemeyi kabul etti.

Bu sayede Kıbrıslı Rumların AİHM vasıtasıyla elde ettiği kazanımlardan Kıbrıslı Türklerin de aynı şekilde faydalanabileceği belli oldu.

Uzlaşmayla ilgili daha detaylı bilgilere aşağıdaki linkten ulaşılabilir:
http://kktcmedya.com/haber/1059-kibris-tazminat-yolu-acildi.html

Orams mücadelesi İngiliz mahkemelerinde arzu etmedeğimiz şekilde sonuçlandı, ama çok daha önemli Sofi mücadelesinde Kıbrıs Türk halkı kazandı. Vatana millete hayırlı olsun.

Güneyde kalan mallarına karşı kuzeyde eşdeğer mal alanlar bu mallarını Avrupa'lılara satmakta sorun yaşayabilir. Ama buna karşılık güneydeki mallarını geri almalarının yolu açılmış oldu.

Göreve geldiğinden beri herhangi bir başarı gösteremeyen Sayin Talat’tan da inşallah önümüzdeki ay kurtuluyoruz.

Kıbrıs meselesinde iki ayrı devletli çözüme doğru geriye saymaya başlayın....

Sunum

Merhaba,

1 Ocak 2010 günü bu blogu yayınlamaya başlıyorum.

Son 20 yılda Türkiye ekonomik ve toplumsal olarak önemli değişimler yaşadı. Büyük ve rekabetçi bir ekonomi haline geldi. Dünyaya entegre oldu. Türk insanının yaşamı her alanda hızlandı. Elbette büyük sorunlarımız var, ama hızla ilerliyoruz.

Ancak maalesef bu büyük değişime ayak uyduramayan iki önemli alan var: siyaset ve medya.

12 Eylül sonrası depolitizasyon süreci aşılamadı. Türk gençleri siyasette aktif değil. Bunu değiştirmemiz gerekiyor.

Medyada ise ciddi bir tekelleşme söz konusu. Sektörün neredeyse tamamı iktidar partisinin uzantıları ile büyük sermaye gruplarının kontrolünde. Türk insanının çoğunluğu medyadan dışlanmış durumda. Bunu da değiştirmemiz gerekiyor.

Bu değişimi Türk gençleri yapacak. Her Türk gencinin siyasete ve medyaya aktif katılımsağlaması şart.

Yeni teknolojilerin sağladığı olanaklarla Türk gençleri özgür ve milli bir siyasi medya yaratabilir, yaratmalıdır ve yaratacaktır.

Bu blog özgür ve milli bir siyasi iletişim ağı oluşturma hedefine nacizane bir katkıda bulunmak için kurulmuştur. Allah yolumuzu açık etsin.