Sunday 3 November 2013

Rousseau ve AKP

Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan "biz Rousseau'dan çıkmadık" demiş.  Rousseau'yu okumadığı için konuya hakim olmadığı anlaşılıyor.  AKP'nin fikri atası bire bir Rousseau'dan başkası değildir.

Bugün AKP'nin temsil ettiği "vatandaşların yüzde 51'inin tercihi milli irade sayılır" şeklindeki ilkel ve yetersiz demokrasi görüşünü dünyada popüler hale getiren Rousseau'dur.  Demokrasinin çoğunlukçuluktan ibaret olarak yorumlanmasının hayırlı bir şey olmadığı Fransız devrimi sonrasındaki "terör" döneminin acı tecrübeleri ile öğrenildiği için daha sonraları bireysel hak ve özgürlükleri ön plana alan, daha başarılı demokrasi yorumları ortaya çıkmıştır.  Çoğunlukçuluğun çıkmaz bir sokak olduğu ortaya çıkınca, hak ve özgürlüklere dayalı bu demokrasi yorumları 20.yüzyılda Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne esin kaynağı olmuştur.

İslam dünyasının siyaset felsefesi geleneğinde ise çoğunluğun iradesine kesinlikle güvenilmez. Kamusal alandaki kararları eğitimli çoğunluğun vermesi gerektiği görüşü hakim olmuştur.

İşte bu tarihi gerçeklerden dolayı, AKP'nin savunduğu ilkelerin kaynağı Rousseau iken, Başbakan'ın çok eleştirdiği "elitist" CHP zihniyeti İslam dünyasının siyaset felsefesi geleneğine çok daha yakındır.



No comments:

Post a Comment